SANAT
ve SEVGİ ye dair
Arı
bal yapar.
Tarif
edemezmiş
Sanat
eseri ve sanatın dili bilinemezse sanatçının bir önemi yoktur. Sanat ve
güzellik yani kendine has bir estetik haz ya da kaygı taşımayanlar için bir
sorun yoktur. Çünkü “Sanat; sanat içindir.”
Sanatı
temel yapan husus bilinmeli ve hissedilmeli ki sanat toplum için yapılsın.
Sanat beğenisi kişiye hastır. Yapan tasarlayan ortaya koyan kişi ya da toplumun
kendisi olabilir.
Sanat; insan ve insan topluluklarının doğa
karşısında duygu düşünce ve hislerini zaman içinde eşya araç gereçler
yardımıyla plastik ya da fonetik olarak meydana getirilen bir süreçtir.
Bu tanımla insanın fiziki hali ile hisleri ve
duygularının simgesi ruh akla geliyor.
Felsefeciler
ruh ve beden ilişkisi için;
Ruh
ve beden iki ayrı kutuptur. Bir arada olmaları yaratılışlarındandır. Yaradan
öyle tasarlamıştır.
Yani
“ruh ve beden paraleldir.” diyorlar.
Alimler
ruhu tarif ederken
Bir
sanatkâr gibi hareket ediyorlar. Bir müzik enstrümanı çalınırken ki durum;
Enstrüman çalacak olan sanatkâr
mahir ve becerikli olmalı bunu ruhun beslenmesi ile donanımlı olma hali diyorlar.
Sevgi,
Aşk, ihtiras, tutku gibi temel unsurları barındırıyorsa o enstrüman en ahenkli
coşkulu bir şekilde oluyor. Yok eksikse enstrümanı çalmak zorlaşıyor.
Her insan ya da isteyen herkes nasıl
sanatçı olamıyorsa, ruhunda gıdasız kalırsa bitkin düşmesi zayıf, çaresiz kalması
kaçınılmazdır.
Bir suyun üzerinde kuru bir yaprak
gibi durduramayacağı hale gelir.
Rüzgârda
savrulur.
Deryada
sallanır durur.
……………
Sanat
ve hayatımızda beden ve ruh ilişkisinin üzerinde durmuştuk. Bunu ifade ederken de
felsefecilerden örneklemelerde yapmıştık
Ruhumuz
ve ruhla ilişkili olan onu besleyen en güçlü duygular sevgi ve korku…heyecan, tutkular,
hayaller gibi ama en önce öncelikli olanı
Sevgi…
Sevmek
ve sevilmek en hissi duygular …insanda en büyük duygu … sevgi
‘Seversin yaradan dan ötürü’
Kalbe
giden yol…akıl fikir yer edinme işi…selam selamet sevgi
Peygamber
yolu insanlara filozofların kriterleri hayata dair ne bu kalemler yeter yazmaya
ne de bu kağıtlara sığabilir.
Evrenlerin
sınırlarına sığmayan bu esrar bu gizem hiçbir yerlere sığmaz. Ama insan buna
talip olur. Yapamaz onsuz en çok aradığı
şeydir. Yokluğu tarif edemediği amaçlı, amaçsız …sevgi sevmek için
Sevgi
duracak, tutunacak, konulacak, avunacak bir durak ister. Gönül ister.
Paylaşmaya dair. Anılmaya dair.
Sevgi
sevmek için gönül gerek
Gönül
kabına sığmak gerek
Gönül
kırmadan, yıkmadan.
İşte
bize yunus tan kalan
MİSKİNLİK İLE GELSİN
Aksakallı
bir koca
Hiç
bilmez ki hâl nice
Emek yemesin hacca
Bir gönül yıkar ise
Gönül
Çalap’ın tahtı
Çalap
gönülle baktı
İki cihan bedbahtı
Kim gönül yıkar ise
Çünkü insanoğlu ölçüsüzdür. Hudutsuz ve nankördür. Fakat sevgi için bir
ölçü getirir. Ölçmek tartmak ister.
Çiğ olan ham dan olan
Ateşten nasibini almayan yokluğun yoku küle namzet Anka kuşuna talip olan Samut
a varmak isteyen, ölçer biçer insan….
Bir de aşk var ya şaşırıp kaldığı …sevgi ve aşk
Zincire bağlanmıştır. Özgür zanneder kendini heves tuzaklarına düşer.
Arzularında takılır kalır. Bir göz için yola düşen, yollarda geçiren gönlü bir
durak eyleyip, halvet tuzağına düşüp şaşkınlardan olur.
Allah şaşırtmasın derler ya Allah korusun yazanında, okuyanda, bileninde,
haberi olmayanında
Aciz insanın dünyaya gelişi libas sız bir parça bez, gidişi libas sız bir
arşın bez...
Ne bir dümeni var. Bir rota için,
ne de duracağı bir liman sonludur. Sonsuza varmak için ama gayeli… ama gayesiz
Başka haller ise kölelik gibi.
Ve eğer hapislik varsa dört duvar…sabır ille de sabır
Allah iyilerle
karşılaştırsın.
İyi gelecek olan mıdır…sevilesi.
Yoksa hayali etsin edip beklemeli midir?
Sevgi insanda en güzel
huylardan ruhtan yaradan olan temiz pür ü pak olan insanla insan için ve hep
taze durması gereken bir durum, insan için…kul için hazırda olma gibi
Aşk ise varılan adres de
gidilen yol hevesten geçici hasletten olmadığı varılacak liman.
Hamlıktan kurtulma.
Yanma
İnsanda sevgi hali sevmeyi
kolaylaştırır. Sevmek beraberinde sevilmeyi getirir.
Ya sevgisiz yaşayanlar
Sevgisiz yaşayanlar, sevgiyi
hissetmemek
Sevgi fakiri
Şimdi daha iyi anlıyorum.
Zaman öğretiyor.
Sevgisiz kalanları …sevgi
güçsüzlerini…sevgi yitiklerini ve sevgi yoksunlarını
Çocukluğu
ve hayata başlangıçları sevgisiz kalanlar anadan babadan
Toplum
içindeki davranış ve halleri kendilerini ele verir.
Tutsaklar,
yalnızlar…dolamayan boşluklar
Kibirle
gezenler, yüksekteki cüceler
Sevgi
yoksunlarının en belirgin özellikleri yalanla başlayan hırs.
Hırs
gözünü kör eder insanın gözü hiçbir şeyi görmez. Göremediği içinde insan
hissetmez. Algılayamaz kendisini takip edeni, isteği olanı iletişim isteyeni
bakar kör olur. Algısı değişir kendince önem sıraları değişiverir. İstekler
bitmez yüksekte ise kibir.
Kibir
onunla gezer. Büyüdüğünü zanneder küçüldükçe ahmakça bir sarhoşluk üstünlük ama
nasıl mana da olmuştur. Geçmişi varsa iş olacak silip kapatmıştır.
Kin
ve intikam duygusu yapmak istedikleri varmaya çalıştıkları yere doğru giderken kininde
beraber tutar.
Haset
Açgözlülük
ne varsa kötü hasletler insanda ne iletişim sağlanır. Toplumda bu hareketler
tüm davranışlara yansır.
Ama
hepsini bir kenara atmalı bırakmalı zararlı olanı sanata kulak kesilmeli çok
gözle görmeli ruha yaklaştırıp düşünmeli sanatkara selam durmalı
Sanatkâr
o nadide insan
Sevgi
üstüne bulutlarda gezen ellerine yüreğine fikrine düşen incelikle işleyen o
mesaj veren eller ses veriyor çizgiye renge ve şekle ruhundan
Sevgi
ile insanoğlu düşünsün diye
Tasarımcı dünyaları sığdırıyor. Bir düzeye
çekilemeyecek yükü bitmeyecek ışığı ahengi gönlünden sevgisinden sunuyor. Ses de
var. Haykırışta var. İyi bakmak gerek ruhları yaklaştırmak gerek estetikle
gezinmek gerek
Ne
kadar şart sundum kural koydum. Sanat a ve sanatkara dair.
Çünkü
her şeyin görünür görünmez bir formülü var. Hava gibi yaşamak için su, toprak
gibi gıdası için Kural ahengini bekler. Rüzgârı sırasını çirkinlikleri süpürmek
ister. İllaki deli olmak istiyorsak sevgisiz ve sanatsız kalmak işte o yeter.
Dünya
sonlu bir mekân, bitmeyecek gibi giderken duraklara içinden alıp götürmeli
insanı…
İnsan
yalnız sanıyor kendisini yanında geziyor sanatçısı tasarımcısı, oysa başını kaldırıp,
görmesi ve düşünmesi yetecek
Eski
zamanlardan yanı başımızda duranlar, doğa ve tabiattaki bahçeler bağlar anıtlar
ve taşlara, geçerken bulut gibi gezinen hallerine….
Bir
bohçacı çanta yapıp biriktirmeli mi yoksa alnına mı işlemeli, yüreğine mi çizmeli.
Sevgisini…
Sevdasını…
Sanat
eseri ve tasarımlar insana insanlara mutluluk içindir.
Sevgi
biriktirir, coşkusu gözündendir.
Fikrindendir,
zikrindendir.
Mutluluğun
resmini bilir.
İçindedir…
Yorumlar
Yorum Gönder